Главная | Общая | Metin Sönmez’in yayınladığı makaleye göre, abhaz ve çerkes diyasporaların ortaya çıkmasının ‘’ortak tarihi’’ sorusuna tekrar http://forumkavkaz.com/index.php?page=113

Metin Sönmez’in yayınladığı makaleye göre, abhaz ve çerkes diyasporaların ortaya çıkmasının ‘’ortak tarihi’’ sorusuna tekrar http://forumkavkaz.com/index.php?page=113

Автор
Размер шрифта: Decrease font Enlarge font
Metin Sönmez’in yayınladığı makaleye göre, abhaz ve çerkes diyasporaların ortaya çıkmasının ‘’ortak tarihi’’ sorusuna tekrar http://forumkavkaz.com/index.php?page=113

Metin Sönmez’in yayınladığı makale nedeniyle, Abhaz ve Çerkes diyasporaların ortaya çıkmasının ‘’ortak tarihi’’ üzerine tekrar ‘’Abkhaz World’’ sitesinde Metin Sönmez’in 

"Writing and Rewriting History: A Response to Ruslan Kesh by Metin Sonmez" 

adlı bir makalesi yayınlandı. Bu makalede yazar Abhazların sürgününün 1877’deki Rus-Türk savaşı sırasında olduğunu çürütmeye çalışıyor. Bu dönemde Abhazların çoğu Abhazya’dan zorlu çıkarıldı, Abhazlara ise Rus İmparatorluğunun tarafından ‘’suçlu halk’’ statüsü verildi ve bu statüyle 1907’ye kadar yaşadılar.

Ancak Metin Sönmez bir Çerkes olarak, Abhazların sürgününü 1763-1864 Rus-Çerkes savaşına bağlamaya çalışıyor. Rus İmparatorluğuna 1810’de kendi isteğiyle bağlanan ve özerk statüsü (Abhaz Özerk Prensliği) olan Abhazya, Rus-Çerkes savaşında katılmamıştı.

Metin Sönmez merak eden okuyuculara dayandığı referanslara istinaden ‘’kendi düşüncelerini oluşturmayı’’ öneriyor.
Metin Sönmez’in gösterdiği ‘’kanıtlar’’ nedir? Bunları daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

J.S. Bell 'Journal of a Residence in Circassia during the Years 1837, 1838, and 1839' (volume 2, pp.328-9): "The Azras [= Abkhazians] behind Sukhum-kaleh continue to carry on war with the Russians on that coast, and with those of their countrymen who have made peace with them. They have just made a great and successful foray upon the cattle of the latter; and a still more disastrous one, in which a large village near the coast was surprised by night, and about seventy of its women and children borne off, was made last winter by the people on this side of Gaghra. This exploit serves as a good exemplification of the extreme hardihood and power of endurance of the mountaineers of this neighbourhood, whom an elderly Russian soldier of much experience in warfare and its hardships through many climes and countries, declares he never knew at all equalled in these respects by any people whatever.."

Bu metinde ne yazılır? Azras=Abhazlar (James Bell Abhazların Çerkesçe adlarını böyle yazmış– azğe) Ruslarla ve DÜŞMANIYLA BARIŞ ANLAŞMASI YAPAN SOYDAŞLARIN karşısında savaşmaktaydı. James Bell’in bu ifadesine göre Abhazlar Ruslarla barış anlaşması yaptılar ve özerklik statüsü aldılar. Ancak büyük bir ihtimalle, James Bell’in bu olaylar hakkında tam bilgisi yoktu – Dal ve Tsebalda vadisindeki nüfusun küçük bir kısmının savaşması Abhazya’nın Rus-Kafkas savaşına katıldığını şu sebepler göstermez.Şervaşidze (Çaçba) prensleri Dal ve Tsaballıları feth etmek ve kendilerine bağlamak için rus askeri güçlerine dayanarak birkaç askeri sefer yaptılar. Bu kabilelerin kendi aralarında ve ruslarla olan sürtüşmelerini Abhazların iç çatışması olarak değerlendirebiliriz. Bu çatışmada Rus askeri güçleri kendi mütefiklerine, abhaz prenslerine destek vermişlerdi ve bu çatışma lokal bir olaydı ve Rus-Çerkes savaşına hiçbir etki yapamazdı. Aynı zamanında, bu olaylar sebebiyle Abhazların çoğunun zorla kovulması olamazdı, çünkü Abhazların sürgünü daha sonra, 1877’de gerçekleştirildi.


 

Excerpts from: "Through The Caucasus To The Volga (1931)" by Fridtjof Nansen:
"...When Shamyl had been taken prisoner there was none left who could gather the Lesghis and Chechens to fight the Russians, and the whole of Daghestan and Chechnia made its submission* The Russian forces were thereby set free on this front, and could now be concentrated against the north-western Caucasus, where the Abkhasians and the Circassian or Cherkess tribes (the Adighe) were still defending themselves with the utmost heroism." (p.171)

"...Then came the Crimean War in 1853, and It have been thought that the time had come for the Abkhazians and Circassian with the support of the Turks and the Western Allied Powers, utterly to destroy the Russians In their own part of the Caucasus." (p.173)

"...The Pole, Lapinski (Tefik Bey), in his Die Bergwlker des Kaukasus und ihr Freiheitskampf gegen die Russen, 1863, gives an interesting description of the fighting by the Circassians and Abkhasians, and of Ms share in it."

Frıdjotof Nansen’in bu yazdıkları yazarın şahsi düşüncesidir, çünkü Dağıstan’da İmam Şamil’in esir edildiği 1859’dan ve Çerkesya’da savaşın bittiği 21.05.1864 tarihine kadar Abhazların direnişiyle ilgili hiç birşey bilmiyoruz. Aynı zamanında, Abhazya Rus İmparatorluğu tarafından Çerkesya’yı feth etmek için bir köprübaşı olarak kullanmaktaydı. Frıdjotof Nansen’in Kuzey Batı Kafkasya’nın etnik durum ve olaylar hakkında ve de askeri hareketlerle ilgili hiçbir bilgisi yoktu.

Metin Sönmez’in tarafından yapılan Lapinski’den alıntı ise gerçek değil ve Lapinski’nin yazdığının yalnış çevirisidir! Hiç bir ‘’Abkhazians’’ Lapinski’nin yazdıklarında yok. Çünkü o bu etnik terimi hiç kullanmıyordu. Lapinski kullandığı ‘’abazas’’ teriminde batı Çerkes kabileleri – Natuhayları, Wubıhları ve Şapsığları (abaza jıle) kastediyordu.

Lapinski’nin Çerkesleri (Adıgeleri) ‘’abazas’’ olarak adlandırdığı iyi bilinmektedir. O yüzden Metin Sönmez okucuları yanıltmamalı ve Lapinski’nin ‘’abazas’’kelimesini, abkhaz olarak sunumlamamalı. Abhaz ve abazin tarihçileride aynı şeyi yapıyorlar ve okucularına Lapinski’nin ‘’abazas’’ kelimesini Abhaz ve Abazinler olarak kullandığını sunumlamaya çalışıyorlar.

Bu konuda hiç bir şüphe kalmaması için Lapinskiden orijinal alıntıları ve rusça çevirisinieviren Almir Abreg) veriyoruz.

Lapinski’nin kitabının önsözünde (Vorrede) VI sayfada şu yazılır - "In dem vorliegenden Werke findet der Leser nur eine ausfuhrliche Schiielderung des unabhahgigen Volkes der Abasa oder, wie man sie in Europa nennt Tscherkessen..." (Çeviri – Bu çalışmada okuyucu Avrupa’da Çerkesler olarak bilinmekte olan abaza ulusun tanımlamasını bulabilir...)

Sonra Lapinski Abaza kabile ismi hakkında şöyle diyor - Sayf. 37: "Ich komme zu der Beschreibung des unabhangigen Theiles von Abasien, des LANDES DER ADIGHE. (BenAdıge ülkesinin bir parçasını – Abaziya’yı tanımlamaya başlıyorum...’’)

Die naturliche Granze des Landes (der Adighe. - A.A.) sind: im Westen das Schwarze Meer, im Norden und Osten der Fluss Kuban, im Suden der kleine Fluss Bsyb." (Ülkenin doğal sınırlar şudur - batıda – Karadeniz, Kuzey ve Doğuda - Kuban Nehri, Güneyde ise küçük bir nehir Bzıb’’)

39 sayfada devam ederiz: "Das Klima des ADIGHE-LANDES ist mit dem des mittleren Europa's zu vergleichen..." (Çeviri "Adıgeland’ın (Adıgelerin Ülkesi) havası orta Avrupa’nın havasına benzer.’’ Lapinski Abaza ve Adıge terimlerini beraber kullanmaktaydı.

40 sayfada: "Die Waldungen im Adighe-Lande"... çeviri: "Adıge ülkesinin kocaman ormanları var"...

68 sayfada: "Sie (burada kuzey abazaları kastedilmekte - А.А.) nennen sich auch Adighe, und halten sich, eben so wie alle Abasen, fur ein dasselbe Volk mit den in der europaischen Turkei lebenden Arnauten oder Albanesen, von denen sie auch als Bruder betrachten".

Çeviri : ‘’Onlar diğer abazalar gibi kendilerine ‘’adıge’’ diyerek kendilerini bir halk olarak görüyorlar, Türkiyede ve Avrupada yaşayan arnavutlara ise kardeşleri olarak bakıyorlar.

Aynı zamanında, ‘’adıge’’ terim hakkında da sayfa 69’da şöyle yazar :"Der Name ADIGHE, den die nordlichen ABASA zum Unterschiede von sudlichen beilegen, ist ihrer Aussprache nach aus den Wortern ADI oder ADE (dann oder spater) und GE (sein oder herkommen) zusammengesetzt und bedeutet spane Gekommene oder spater Einwanderer".
(Çeviri – Kuzey abazalar Güneydeki soydaşlarından ayrılmak için kendilerine ADIGE diyorlar…). Burda Lapinski’nin Abazalar yada kuzey abazaları deyimi Abhazları değil, Çerkesleri ifade etmektedir.

Lapinskinin ‘’Die Bergvolker des Kaukasus und Freiheitskampf gegen die Russen’’ adlı 2 ciltli kitabında çerkeslerin (adıgelerin) bağımsızlık savaşı hakkında anlatılır. Bu kitapta ubıhlar çerkeslerden (adıgelerden) ayrılmıyor. O yüzden, Metin Sönmez’in Lapinski’nin ‘’abaza’’ terim’in sahiplerinin etnik kimliği hakkında düşüncesi, kitabı doğru anlamamaktır.

‘’Abaza’’ kelimesiyle Lapinski Batı Çerkes kabilelerinatuhayları, abdzahları, şapsığları ve wubıhları kastediyor. Bu kabilelere Çerkes dilinde ‘’abaza-jıle’’ denir. Bu ne Abazinler ve ne de Abhazlardır.

Aynı anlamında Metin Sönmez’in yaptığı bir alıntı "Circassia: Speech of Stewart E. Rolland - 1862:" Two names appears "Hadl Hayder Hassan" and "Kustan Ogli Ismael" (Ismaeil, Son of Kustan)]:

"About two years ago, desiring to enter into the family of constituted nations, the Circassians and Abasians elected a kind of Parliament, which is now ruling our joint nation, numbering about a million souls."

Bu alıntıda kullanılan ‘’abasians’’ teriminin Abhazlarla hiç bir bağlantısı yok. Ahbhazlar Soçi’de olan Çerkes Parlamentosunda (Лъэпкъ Тхьэрыlуэ Хасэ) katılmadılar. Unutmamalıyız ki, James Bell wubıhlara abaza, abhazlara ise azğa demekteydi.

Bu sebeble, Metin Sönmezin dayandığı abhaz tarihçisi Lakobanın alıntısı o dönemdeki olayları doğru tanımlamıyor. Çerkes parlamentosunda cigetlerin olması abhazların ve abazaların katıldığı anlamına gelmez. Çünkü Cigetlerin doğru kabile ismi ''cıh''dır. Wubıhlar aşağısında yaşayan, Çerkesyanın bölünmez parçası olan güney abdzahlarına ''cıh'' demekteydiler. Onlar Abhazya sınırı yanındaki Bzıp nehri kenarlarında yaşamaktaydılar. Ve Abhazların Rus-Çerkes savaşına ve Çerkes Parlamentosuna katıldıkları doğru değil.

Мetin Sönmezin dayandığı ‘’Dağlı Kafkas Halkların Asamblenin Deklarasyonunda’’, ''dağlı kafkasyalıların'' dışında oırada hiç bir etnik kimlikle ilgili terim yok. Bu belgede soydaşların anavatanlarına geri dönmeleri gereği hakkında yazılır ama Çerkes ve Abhaz diyasporalarının ortaya çıkması hakkında birşey yoktur. Aynı zamanında, 1990’larda Çerkes ve Abhazlar ‘’Çerkes-Abhaz projesi’’ olarak ortak çıkarları vardı. O yüzden bu dönemindeki deklarasyonlar tarihi olgu değil, Çerkes-Abhaz ortak projesinin ideolojik temeliydi. Bu belgeler Abhazların 1763-1864 savaşına katıldıklarını yada katılmadıklarını gösteremez.

Abhazyayı boşalttan Abhazların etnik temizliği 1877 Rus-Türk savaş sırasında gerçekleştirildi ve bu olayların 1763-1864 Ruserkes savaşıyla bağlantısı yoktur.
Bunun için, bizler 1990-ların mitolojisinden uzaklaşarak gerçek tarihimizi tanımalıyız.

Çeş Ruslan
Çerkes Birliği Koordinatörü

 

http://forumkavkaz.com/index.php?page=113

://forumkavkaz.com/index.php?page=113

  • Отправить другу Отправить другу
  • Версия для печати Версия для печати
  • Текст Текст

Tagged as:

руслан кеш, Ruslan Kesh

Оцените статью

5.00